Eylül'ü Yitirdim Avuçlarında
Kaç bahar yaşadım, kaç bahar sensiz
Islak gülüşlerde, ruhsuz.. bedensiz..
Bu mevsim de geçti bak yine sensiz
— Eylül’ü yitirdim avuçlarında
- Cansız resimlerde bakışlarında..
Hazan yaprakları tek tek düşerken
Zaman hasretinle akıp geçerken
Kanaviçe gibi islemek varken
— Eylül’ü yitirdim avuçlarında
- Söküldüm sevdanın nakıslarında..
Belki de son tango, belki son dansım
Zaten hiç olmadı, hiç yoktu şansım
Boşa umutlanıp gelir sanmışım
— Eylül’ü yitirdim avuçlarında
- Umuda kor olup yakışlarında..
Adi yasamaksa ben hâla varım
Varlığım yük artik ona yanarım
Çağlamıyor sustu, kuru pınarım
- Eylül'ü yitirdim avuçlarında
- Yas olup gözümden akışlarında..
Olmasın her ay’ım sevdama konu
Bak, yine bitiyor hüzünlü sonu
Yazgı’m her Eylül'de hatırla onu
— Koluna 'ayrılık' takışlarında
- Koluna 'ayrılık' takışlarında..
Bir Vatan Düşünün |
|
Bağımsızlık derin sevdadır bizde
Savaşmışız her dem dağda denizde
Bir vatan düşünün hep içimizde
Gönüldeki canan gibi sevmişiz
Bize nasip olmuş en mahir devlet
Dünya görmemiş hiç, böyle bir kudret
Biz ki içi dışı temiz bir millet
Yuvasız canlara yuva, evmişiz
Atalar dünyayı dize getirmiş
Şer nerde, işini orda bitirmiş
Tüm söyleyeceği iki satırmış
En keskin kalemle, sözle dövmüşüz
Gün gelmiş zalimin hali görülmüş
Yüreği yandıkça merhem sürülmüş
Sinesine şevkat kat kat örülmüş
İyiliğe hayra her an tavmışız
Yaşarken neleri görmüş bu millet
Bir çileymiş başlı başına zillet
Vatanı sarmış mı her koldan illet
İman gücümüzle aşkla kovmuşuz
Şerife Bacısı, Koca Seyyidi
Vatanın en mümtaz iki yiğidi
Biri kahramanı biri şehidi
Dünyadaki iki büyük devmişiz
Ülkem banisiyse O Ulu Önder:
Gelmemiş böylesi,benzeri; ender
Ay yıldız bayrağı astığı gönder
Bizi yücelttikçe,`O`nu övmüşüz |
|
|
Otantik Bir Köy Manzarası
Buğdaylar dikilmiş sapsarı saçlar
Ufka doğru bakar dimdik yamaçlar
Bir çeşme kükrer de aslanlar gibi
Dolup dolup taşar suyla bakraçlar
Fatma'sı Ayşe'si çeşme başında
Gürül gürül akan su telâşında
Köyün bir yiğidi bakar onlara
Uzaktan, yanarak aşk ataşında
Tezek kokuları sarar havayı
Emek eker köylü sürer tarlayı
Elleri nasırlı Neriman teyze
Bakracıyla sular birkaç danayı
Güneş saçmaktadır binbir bereket
Elmas değerinde su, büyük servet
Sulanırken toprak damlayan terle
Yoğurur tarlayı Hâcer'le Mehmet
Köy yerinden rengârenk manzaralar
Dağ, taş, toprak, bayır, tarla oralar
Horozlar öter hep seher vaktinde
Güneş perdesini hemen aralar
Bir başka güzel köyden manzaralar
Bakınca O Kıza |
|
Bakınca o kıza
Topukları dolaşıyor
Belleri, kolları
Karışıyor birbirine
İnce kız delişmen
Bir de işveleri
O can içi sızı
Yürüdükçe tozuyor saçları
Döndürüyor başımı
Ergenlik kokuları
Kız bu koku çirkin ya
Kız bu koku güzel
Bakınca o kıza
Gülüşleri dolaşıyor
Sokaklar esriyor her çıkışında
Dokununca koluna
Kanatıyor göğü hırsından
Limon dikenleri
Saçlarını
Yosun uçlarından devşirmiş
Göğüslerini
Ekşi alıçtan
Bakınca o kıza
Bakışları dolaşıyor |
Sabah Yıldızı |
|
Gözlerin doğuyor zifiri gecelerime,
Nasıl da ışıldıyorum bir görsen,
Bütün yıldızlar avuçlarımın içinde,
Nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
Dudaklarımda sevdalılara ait
Eski bir mehtap şarkısı..
Ben seni unutmak için sevmedim
İşte doğduğun o virane evdesin,
Nasıl bakarsa su toprağa
Öylece bakmaktayım sana,
Yolunu gözlemekteyim senin, beklemekteyim…
Gözlerin dalgalanmakta olan bir mavi deniz
Ben dalgalı denizin kucağına aldığı
Sabah Yıldızı,
Denizin mehtap şarkısı güzel
Gece yıldızları kıskanmakta bu Sabah Yıldızı’nı,
Bütün balıklar mutludur denizlerde
Bir deniz girdabı çeker beni içine,
Çaresiz bir kuştur çırpınan ellerim
Mavi denizinde gözlerinin,
Bu tekne ben miyim mavi denizinde yüzen?
Bu rüzgar ben miyim, sarı gök yüzünü dalgalandıran?
Gözlerin doğuyor zifiri gecelerime,
Nasıl da ışıldıyorum bir görsen,
Bütün yıldızlar avuçlarımın içinde,
Nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
Dudaklarımda sevdalılara ait
Eski bir mehtap şarkısı,
Ben Sabah Yıldızı. |